Bir yazar olarak
da, iyi bir okuyucu olarak da ülkemizdeki edebiyat sistemine ve bu sistemin
kriterlerine göre dağıtılan ödüllere hiçbir zaman ikna olmadım. Bu yüzden benim
için yazarların da, okuyucuların da bağımsız olanı makbul. Beğenilmek için
belli bir çevreye yakın durup onlarla hareket edenleri yazardan, sadece
raflarda göz hizasına dizildiği için kitap alanları ve tüm ilgi alanı çok
satarlardan oluşanları da okuyucudan saymam pek.
Edebiyat
dünyasına hizmet eden, söyledikleri önemli sayılan insanlarla sohbet ettiğimde
hep aynı soruyu sorarım. "Son otuz senedir keşfe değer bir tane bile genç
yazar yok mu? Sırf yazdıkları değerli diye söz hakkı ve şans
verebileceğiniz?" Cevap hep aynı... "Yok!" Roman, öykü ve şiir
ödülü kazanmış kitaplardan ve yazarlardan uzak durmamızı öğütler gibidirler bu
yüzden...
"Biz ödül
verdik ama siz okuyup beğenin diye değil, kendi kutsal nedenlerimiz var."
Ama bazen olur
işte...
Eliniz bir kitaba
gider, göz hizasından uzak bir yerden çekip çıkardığınız kitabı bir daha yerine
bırakamazsınız. Kapağında fark ettiğiniz ödülüne rağmen bir yakınlık
kurarsınız. İyi ki yapmışım, iyi ki "Deli Bal" adlı kitabı bu
sistemin geleneksel öğretisine kurban etmemişim...
Pelin Buzluk '84
doğumlu, çevre mühendisi genç bir yazar. En baştan söylemek isterim ki, bugüne
kadar okuduğum öykü türünde kitapların en iyilerinden. Hatta "öykücü"
payesi verilip, adı öyküyle birlikte anılan bir çok yazardan da çok daha iyi...
Düş dünyası,
anlatımı, kurduğu cümleler kendine özgü ve edebi anlamda değerli... Kitaptaki
on öykünün hepsi de birbirinden ayırt edilemeyecek kadar güzel ve özenli...
"62
Tavşanı"ndaki baba duygusu, "Kafes"teki yaratıcılığı, "Göz
Hareketleri"ndeki sert ama duygusal eleştirisi öyle başarılı ki...
"Aynanın Sonu" tüm yazarların ve yazar adaylarının okuması gereken
heyecan verici bir öykü mesela...
Çok uzun zamandır
bir öykü kitabından bu kadar haz aldığımı hatırlamıyorum. Zorlama yazılmış ve
hiçbir anlamı olmayan, buna rağmen göklere çıkarılan onca kitapla
sürüklendikten sonra "Deli Bal" zarif ve okuyucuya da kendisini
değerli hissettiren bir kitap...
Edebiyata bu
kadar yakın atan bir kalbi tanımak bir şanstır diyorum. Mutlaka okuyun!
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder